İnsan kendini yanlızca insanda tanır
Site Menü  
  Ana Sayfa
  Belgeseller
  Bilim ve Teknik
  Müzik Portalı
  Sinema
  Tiyatrolar
  Halk Ozanlarımız
  Felsefe Portalı
  Edebiyat Portalı
  Siyaset Portalı
  Romanlar-Şiirler
  Yazarlar-Şairler
  Sanat Tarihi
  Mitoloji
  ORTAK KÜLTÜRÜMÜZ
  => Kürt
  => Zaza
  => Alevi
  Ekstralar
  Ziyaretci defteri
  Top liste
  Galeri
  Kitaplık
Bugün 19 ziyaretçi (37 klik) kişi burdaydı!
Alevi
       
                 
ALEVİLİK
http://www.huizen-alevi.nl/Turkce/dosyalar/ozanlar/kerbela.html   
Alevilik'te ve Şiilik'te önemli bir yere sahip olan Zülfikar isimli kılıcın tensili bir resmi.
Alevilik'te ve Şiilik'te önemli bir yere sahip olan Zülfikar isimli kılıcın tensili bir resmi.
 

Alevilik, İslamiyet'in Türkiye'deki başlıca iki mezhebinden biri. Sünnilikten sonra en fazla mensubu olan ikinci mezheptir. AB'nin yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye'de 12 ila 20 milyon Alevi vatandaş bulunmaktadır.

Alevilik bazı Alevi kaynaklarında şu şekillerde tanımlanır:

  • Alevilik, İslam'ı benimseyen, Tanrı'nın birliğine (Tevhid) inanan, Muhammed'i Peygamber kabul eden, kitabı Kur'an olan, Muhammed'in Ehlibeyt'ini seven, namazı, niyaz ile bütünleştiren, kıyam, rûku ve secdesi ile ibadetini kendi lisanıyla yapan, ümmet yerine hür insanı, yaratanla yaratılan ayrılığını "Vahdet-i Vücut" ile birleştiren, Tanrı korkusu yerine, sevgisini benimseyen, zahiri (görünen) batınla (görünmeyen), batını zahirle birleştiren, şeriat kapısını aşıp, marifet yolu ile hakikat dünyasına ulaşan, Kur'an'ın şekline değil, özüne inen akıl ve gönlü ile "Seyr-ü süluk" (Ruhsal olgunlaşma) olan bir tasavvuf yoludur.
  • Alevilik, özünü insan sevgisinde bulan, Tanrı’nın insanda tecelli ettiğine ve zerresinden oluştuğuna, onun için de insanın ölümsüzlüğüne inanan, ibadetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan, kendi öz diliyle, musikisiyle, semahıyla inancını icra etme biçimine denir.
  • Alevilik, İslamiyet’e ve Kuran’a dayalı, Muhammed’in buyruklarına göre İslam’ı evrensel boyutuyla yorumlayıp, yeryüzü insanlığına yeni kapılar açan büyük bir düşünce akımı ve tasavvuf felsefesiyle hayat bulan bir inanç bütünlüğüne denir.
    Türkiye'de
  •  Alevi dağılımı. Mavi renkli şehirlerdeki Alevi oranı %10'dan fazladır. Renk koyulaştıkça oran artmaktadır.
Türkiye'de Alevi dağılımı. Mavi renkli şehirlerdeki Alevi oranı %10'dan fazladır. Renk koyulaştıkça oran artmaktadır. (Kaynak: İngilizce Vikipedi)
 
 
Alevilik ve Şiilik

İslamiyet'in Sünnilikten sonra dünyada en çok mensubu olan ikinci mezhebi Şiilik ile çıkış noktası ve 12 İmam inanışı gibi temel kavramları oldukça benzer olsa da anlayış ve genel uygulamalar bakımından bir çok farklılık vardır. Ancak Batılı kaynaklarda Alevilik, genellikle Şiiliğin bir kolu veya Türk veya Osmanlı Şiiliği olarak tanımlanır. [3][4]

Alevilik'te Allah kavramı

Alevilikte Allah'tan başka tanrı yoktur. Bu yönüyle Alevilik monoteist bir mezheptir. Bununla birlikte Alevilik'te Tanrının insan dahil evrendeki her şeyin içinde olduğu inanışı vardır.

'Dört Kapı Kırk Makam' İnancı

Dört Kapı Kırk Makam şeklindeki kâmil insan olma ilkelerini Hacı Bektaş Veli’nin tespit ettiğine inanılır. Hacı Bektaş "Kul Tanrı’ya kırk makamda erer, ulaşır, dost olur." demiştir.

Dört Kapı şunlardır: 1. Şeriat, 2. Tarikat, 3. Marifet ve 4. Hakikat

Her kapının on makamı vardır.

Şeriat kapısının makamları: 1. İman etmek, 2. İlim öğrenmek, 3. İbadet etmek, 4. Haramdan uzaklaşmak, 5. Ailesine faydalı olmak, 6. Çevreye zarar vermemek, 7. Peygamberin emirlerine uymak, 8. Şefkatli olmak, 9. Temiz olmak ve 10. Yaramaz işlerden sakınmak.

Tarikat kapısının makamları: 1. Tövbe etmek, 2. Mürşidin ögütlerine uymak, 3. Temiz giyinmek, 4. İyilik yolunda savaşmak, 5. Hizmet etmeyi sevmek, 6. Haksızlıktan korkmak, 7. Ümitsizliğe düsmemek, 8. İbret almak, 9. Nimet dağıtmak, 10. Özünü fakir görmek

Marifet kapısının makamları: 1. Edepli olmak, 2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak, 3. Perhizkarlık, 4. Sabır ve kanaat, 5. Haya, 6. Cömertlik, 7. İlim, 8. Hoşgörü, 9. Özünü bilmek, 10.Ariflik.

Hakikat kapısının makamları: 1. Alçakgönüllü olmak, 2. Kimsenin ayıbını görmemek, 3. Yapabileceğin hiçbir iyiliği esirgememek, 4. Allah’ın her yarattığını sevmek, 5. Tüm insanları bir görmek, 6. Birliğe yönelmek ve yöneltmek, 7. Gerçeği gizlememek, 8. Manayı bilmek, 9. Tanrısal sırrı öğrenmek ve 10. Tanrısal varlığa ulaşmak.

Alevilikte ibadet

Ana madde: cem

Cem, Alevilerin toplu halde ettikleri ibadetin adıdır. Bu amaç için toplu olarak kullanılan yerede, cemevi denilir.

Kavram olarak cem Arapça kökenli bir sözcük olup toplama,bir araya getirme anlamına gelmektedir.[5] Cem, cuma ve cami kelimelerinin kökleri de ortaktır.

Ana madde: İbadet

Aleviler kendilerine has ibadet şekli olan Cem'in yanı sıra Müslümanlığın buyurduğu namazı da kılar, diğer şartları da yerine getirir. Ayrıca Ramazan Orucu'nun yanı sıra sünnet sayılan kutsal üç aylar orucunu da tutarlar.

Alevi inanışına göre cemin kaynağı Kırklar Cemi'dir.

Cem ibadetini diğer inançlardaki ibadetlerden farklı kılan başlıca unsurlardan biri; cemde bulunanların aynı zamanda topluma hesap vermekle yükümlü olmalarıdır. Cemde bulunanlar birbirlerinden razı olmak zorundadırlar.Cemde bulunan bir kişi başka bir kişiye dargınsa, bu iki kişinin dargınlıkları giderilmeden, barışmaları sağlanmadan ceme başlanmaz.

Alevilerin toplu anlamda temel ibadeti olan Cem, bir dedenin gözetiminde, önderliğinde yerine getirilir.

Cem ibadetine katil, hırsız, yolsuz, düşkün kimseler giremez.

Cem'de 12 hizmet

1- Mürşid (Dede): Görev itibariyle Muhammed, Ali ve Hacı Bektaşi Veli'yi temsil eder. Cem erkânı başkanlığını yapar,ikrar alır nasip verir. Cenaze, müsahiplik, nikah, sünnet törenlerini yerine getirir. Bunlara ek olarak yeni doğan "can" lara isim koyar.

2- Rehber : Görev itibariyle İmam Hüseyin´i temsil eder. Yola girmek isteyenleri hazırlar, yol gösterir. Mürşidin en yakın yardımcısıdır.

3-Gözcü : Görev itibariyle Ebuzer Gaffari’yi temsil eder. Rehberin yardımcısıdır. Cemin sessiz ve sakinlik icinde geçmesini saglar. Cemin bekçisidir.

4- Çeragci (Delilci) : Görev itibariyle Cabir El Ensari’yi temsil eder.Cemevinde bulunan aydinlatma araçlarını yakar.Buhardanlıkları ve mumları (ceragları) hazırlar.

5- Zakir (Âşık) : Görev itibariyle Bilal Habeş’i temsil eder. Cemde tevhid, duazde imam, mersiye, semah, nevruzi adı verilen ayinsel ayinsel deyişleri söyler.

6- Süpürgeci(Ferras) : Görev itibariyle Selmani Piri paki temsil eder. Cemevinin sürekli temizligi ile meşgul olur.

7- Meydancı : Görev itibariyle Hüzeyme tül Yemeni’yi temsil eder.Cemevinde semahserleri kaldırır. Postları yerine dizer.

8- Niyazcı : Görev itibariyle Mahmut el Ensari’yi temsil eder. Kurbanları tekbirler ve keser. Gelen lokmaları alır ve dağıtımını sağlar.

9- İbrikçi : Görev itibariyle Kamber Hz.lerini temsil eder. Cemde mürşidin ve cem erenlerinin abdest almalarini sağlar.

10- Kapıcı : Görev itibariyle Gülam Keysani’yi temsil eder. Ceme gelen erenlerin evlerini gözetler.

11- Peyikçi : Görev itibariyle Amri Ayyari’yi temsil eder. Cem olacağını tüm canlara duyurur.

12- Sakacı : Görev itibariyle Ammari Yaseri’yi temsil eder.Cemevinde su ,şerbet, saka, süt vb. dağıtımını sağlar.

Duaz ve deyiş

Duaz, Duazdeh'in kısaltılmış halidir. Duazdeh Farsça olup oniki (12) anlamına gelmektedir.

Duaz, cem ayinlerinde söylenen ve Oniki İmamlar'in adlarının geçtiği deyişlerdir. Bu deyişlerde ayrıca Oniki İmamlar'ın yanı sıra başta Peygamber ve Hacı Bektaş Veli olmak üzere Alevi ulularının adları geçmektedir.

Duaz icin “deyişler”lerdir tanımını yaptık. Anlaşılır olması için böyle bir tanım uygundur. Ancak duaz bir nevi dua olarak da algılanabilir.

Alevilik ve Aleviler hakkında biraz bilgi sahibi olan kişiler için duazın, nefesin, türkünün, deyişin farklı anlamlara sahiptir.Fakat günümüz gerçekliği doğrultusunda genel bir tanım olması ve bu tanımın yaygınlaşıp kabul görmesi için Deyiş tanımı en uygun olanıdır. Deyiş; Aleviliği çağrıştıran her melodinin adıdır. Türkü, nefes, duaz bunlar da alt adlardır. Yoz ve yobaz üretimden farklı olunduğunun anlaşılması için deyiş en uygun tanımdır.

Semah

Semah, Cemlerde deyişler eşliğinde yapılan dinsel törenin adıdır. Ulu Hünkâr Hacı Bektaşı Veli bu konuda şöyle söyler: "Semah, ariflerin aleti, muhiplerin ibadeti, taliplerin maksududur. Bizim Semahımız oyuncak değil, ilahi bir sırdır. Bir kimse ki Semahı oyuncak sayar o cahildir".

Semahın kaynağı Kırklar meclisine dayanır. Bu meclise gelen Hz. Muhammed’e Salmanı Farisi tarafından bir üzüm tanesi verilir ve Salmanı Farisi kendisinden bunu paylaştırmasını ister. Muhammed Cebrail’in getirdiği tabakta bu üzüm tanesini sıkar. Bunu içen Kırklar "Ya Allah" deyip Semah dönmeye başlarlar.

Geçmişte sadece Cemlerde dönülen semahlar günümüzde özüne aykırı düşmedikçe izleyiciler önünde de icra edilmektedir.

Alevi ocakları

Alevilik, ocaklar şeklinde örgütlenmiş bir inanıştır. Ocakların arasında inanç yönünden küçük farklar olabilmesine rağmen temel felsefe ortaktır. Ama tarikat yapısı olarak incelemek gerektiğinde, Anadolu Aleviliği, Alevi-Caferi, Nusayrilik (Arap aleviliği), Bektaşilik, Mevlevilik,Abdallar,Babailer,Hurufiler,olarak ayrılmalıdır.

Alevilik; şiilik, ismaililik, caferilik gibi, Muhammed'in vefat etmesi, Ali'nin öldürülmesi ve İslamiyet içinde diğer mezheplerce iyi sayılan, ama Alevilerce kötü sayılan kişilerin hakimiyet kurmaya çalışmasına karşı hak yolunu savunmak için bir araya gelen kişilerin mezhebidir. Aleviler 12 imam'ın öncülüğüne inanırlar. Anadolu Alevilerine Kızılbaş da denmiştir.

Alevilik'i ilk benimseyenler ve bu yolu yayanlar Erenler ve Pirlerdir. Türkistan'dan bu inanç Hoca Ahmet Yesevi önderliğinde yayılmıştır,kimi araştırmacı inanç önderleri ve yazarlar Aleviliğin ,Türkmenlerin İslamiyet yorumu olduğularını savunmaktadırlar.Keza baktığımızda ocaklar ve İnanç önderlerinin hepsinin Türkmen oluşu,bu söylemin doğru olduğunun kanıtıdır. Ayrıca, Suriye de Arap ve Kürt Aleviler vardır. Tunus'da Arap Aleviler vardır. İran içerisinde Türkmenler de çoğunlukla Alevidir. Türkiye'de Türk, Zaza, Kürt ve Arap Alevileri bulunmaktadır. Bu inanışlar da ocaklar gibi, uygulamada farklılıklar barındırmasına rağmen, inanç felsefesinin esası olarak bir bütün arz eder.

Kızılbaşlık

Kızılbaşlık Alevilik içinde bir kol olarak görülse de esasında Aleviliğin ta kendisidir. Kızılbaş kavramı dönem dönem Alevileri karalamak veya küçük düşürmek için kullanılmıştır.

Kızılbaş kelimesi kızıl başlık takan anlamına geliyor. Tarihçesi Uhut savaşına kadar uzanır. Uhut savaşında Ali kendisini Peygambere siper ettiği sırada başından yaralanır. Bu savaştan sonra Ali’ye Kızılbaş denmiştir. Yine Sıffın savaşında Ali’nin taraftarları başlarına kırmızı başlık takmışlardır. Alevi devleti olan Safevi ordusunun askerleri de başlarına kızıl başlık takarlardı.

Bektaşilik

Ana madde: Bektaşilik

Esas olarak , Alevi anne babadan dogmayipta Alevi inancini tasiyip , Alevi ögretisi dogrultusunda yasamayi ilke edinmeye Bektasilik denmektedir.

Hacı Bektaşı Veli adına kurulan, Ali ve 12 İmam sevgisine dayanan Anadolu ve Balkanlarda yayılan günümüzde de varlığını sürdüren önemli bir Alevi tarikatıdır.

Bektaşiliğin doğuşu 1240 yılına dayanır. Babailer isyanının bastırılmasından sonra Baba İshak’ın halifesi olan Hacı Bektaşı Veli etrafında toplananlar Hz. Muhammed’i mürşit, Hz. Ali’yi rehber, Hacı Bektaşı Veli’yi de pir olarak kabul ettiler.

Bektaşilik genel anlamda Alevi inancını oluşturan Ali, Oniki İmamları esas almasının dışında eski Türk kültürünü ve Anadolu inançlarının bazı olumluluklarını da alarak gelişmesini tamamladı.

Bektaşiliği kurumlaştıran kişi Balım Sultan’dır. Bektaşilik idare bakımından iki kola ayrılır. Babaganlar ve Çelebiler. Babaganlar kendilerinin Hacı Bektaş’ın "yol evladı" olduklarını belirtirler. Babaganlar daha çok kentlerde örgütlendiler. Çelebiler kendilerini Hacı Bektaş’ın "bel evladı" olduklarını belirtirler. Çelebiler daha çok kırsal alanda örgütlendiler. Bütün bu çelişkilere rağmen Bektaşilik gelişmesini sürdürdü. Osmanlı ordusunun özel birlikleri olan Yeniçerilerin tamamına yakını Bektaşi’ydi. Padişah II.Mahmud Yeniçeri ocağını kaldırırken Bektaşiliği de yasaklamayı ihmal etmedi (1826).

Bektaşilik günümüzde Alevi inancının en önemli öğesi niteliğindedir. Bir çok Bektaşi kuralı Alevi inancı içinde kabul görmüştür. Hacı Bektaşı Veli’nin Türbesi de bulunan Nevşehir ilinin Hacıbektaş ilçesi bu anlamda sadece Bektaşiler için değil, bütün Aleviler için önemli bir merkez konumundadır.

Siyasi olarak Alevilik

12. ve 13.yüzyılda Anadolu'da oldukça etkin olan alevilik, daha sonra 14. yüzyılın başlarından itibaren devlet otoritesinin yeniden kurulması ve kurulan devletin mezhep olarak sunniliği seçmesi üzerine, cumhuriyet dönemine kadar sürecek baskı ve zulüme maruz kalınmıştır. Kendilerini din dışı olarak gören yönetime karşı defalarca ayaklanmışlardır. İnancın temelinde "eşitlik" "mülkiyetin reddedilmesi" gibi kavramlar olduğundan siyasi olarak da bir duruşu bulunmaktadır.

Türk siyasal hayatında Alevilik

Aleviler, İsmet İnönü'nün deyimiyle, milli mücadele yıllarında 'herkesten çok millici' bulunmuştur. Cumhuriyet Türkiyesi ve onun laikliği seçmesi, (tekkelerinin kapatılmasına rağmen) hoş karşılanmıştır. Aleviler geleneksel olarak, Cumhuriyet devriminin ilkeleri taraftarı olmuşlar,Atatürk ilke ve inkılaplarına herzaman bağlı olduklarını göstermişlerdir, şovenist ve islamcı akımları hiçbir zaman desteklememişlerdir. Maraş, Çorum, Sivas olayları, cumhuriyet tarihinde alevi mezhebine yapılan en şiddetli ve aşikar saldırılardır

Osmanlı Tarihi'nde Alevilik

Osmanlı devleti, kuruluşunda herhangi bir mezhebi kabul etmemiş bir devletti. Kuruluş döneminde, devlet kademelerinin birçok yerinde aleviler yer almıştı. Hatta, fethedilen topraklardan getirilen gayrimüslim çocuklardan oluşan yeniçeri ocağı da aleviliğin bir ocağı olan bektaşiliğe bağlıydı. Fakat devlet, imparatorluğa doğru gittikçe, devlet yönetimi açısından daha uygun olan sünni inancı, daha öncelikli hale gelmeye başladı. Osmanlı'da alevilerin zulüm görmelerine kadar gidecek dışlanmalarını, çaldıran savaşı ve beraberinde getirdiği olaylar zinciri başlattı. Osmanlı padişahı olan Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ile ters düştü. Devlet yönetiminin giderek sünnileşmesinden şikayetçi olan alevi halk, Şah İsmail'in devletinin alevilik tabanlı bir Safevi devleti olması nedeniyle şah İsmail'e sempati duymaya başladı.

CEMDE 12 HİZMET

  1- Mürşid (Dede)   Hizmet itibari ile Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Haci Bektasi Veliýi temsil eder.
  Cem Erkanı Başkanlığını yapar,ikrar alır nasip verir. Cenaze, Müsahiplik, Nikah,   Sünnet, Ad takar (isim takar).
  2- Rehber   Görev itibariyle İmam Hüseyin´i temsil eder.
  Yola girmek isteyenleri hazırlar, yol gösterir. Mürsidin en yakın yardımcısıdır.
  3-Gözcü   Görev itibariyle Ebuzer Gaffari’yi temsil eder.
  Rehberin yardımcısıdır. Cem'in sessiz ve sakinlik içinde gecmesini sağlar.    Cem’in bekcisidir.
  4- Çerağcı (Delilci)   Görev itibariyle Cabir El Ensari’yi temsil eder.
  Cem evinde bulunan aydınlatma araçlarını yakar. Buhardanlıkları ve Mumları   (Çerağları) hazırlar.
  5- Zakir (Aşık)   Görev itibariyle Bilal Habeş’i temsil eder.
  Cem’de Tevhid, Duazde imam, Mersiye, Semah, Nevruzi'ye söyler.
  6- Süpürgeci(Ferraş)   Görev itibariyle Selman’ı Piri pakı temsil eder.
  Cem evinin sürekli temizliği ile meşkul olur.
  7- Meydancı   Görev itibariyle Hüzeyme tül Yemeni’yi temsil eder.
  Cem evinde Semahserleri kaldırır. Postları yerine dizer.
  8- Niyazci   Görev itibariyle Mahmut el Ensari’yi temsil eder.
   Kurbanları tekbirler ve keser. Gelen Lokmaları alır ve dağılımını sağlar.
  9- Ibrikci   Görev itibariyle Kamber Hazretlerini temsil eder.
  Cem de Mürşidin ve Cem erenlerinin abdest almalarını sağlar.
  10- Kapıcı   Görev itibariyle Gülam Keysani’yi temsil eder.
  Cem’e gelen erenlerin evlerini gözetler.
  11- Peyikçi   Görev itibariyle Amri Ayyari’yi temsil eder.
  Cem olacaƃını tüm canlara duyurur.
  12- Sakacı   Görev itibariyle Ammari Yaseri’yi temsil eder.
  Cem evinde Su, Şerbet, Saka, Süt v.b. dağılımını sağlar.

Duyurular  
 

Sitemiz yapım aşamasındadır.

iletişim: pirsultan_109@hotmail.com

 
Kitaplıktan Seçmeler  
 

Fransa / Mayıs 68 – M. Şehmus Güzel (Yeni çıktı!)

 
Medya  
 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol